Ses tasarımcısı Gary Rydstrom, Jurassic Park filmi için, kulağa başka bir dünyadanmış gibi gelen ama yine de inandırıcı ve organik sesler yaratmak istiyor. Bu arada, dinozorların nasıl ses çıkardığına dair yaptığı araştırmalar sonuçsuz kalıyor ve bilim insanlarına danıştığındaysa “Henüz biz de bilmiyoruz” yanıtını alıyor.
İşe yarar mı yaramaz mı bilmeksizin her türlü hayvan sesi kaydetmeye başlıyor ve ardından stüdyoya kapanıyor. T-Rex’in bu meşhur kükremesi de işte böyle ortaya çıkıyor; timsah, kaplan, penguen, köpek ve yavru fil seslerinin bir karışımı olarak.
Bugün pek çoğumuz yalnızca sesini duyduğumuzda bile şıp diye “T-Rex!” diyebiliyoruz ki bir filmin ses efektlerinin en az görselleri kadar meşhur olması öyle pek kolay iş değil. Rydstrom ise işin zorluğuna hiç girmeyip ne kadar şanslı hissettiğinden bahsediyor hep.
“Daha en başından muhteşem bir işin içinde olduğumu anladım. Karşımda acayip bir bestseller hikâye ve Spielberg gibi bir yönetmen vardı. Sanki bana bir şeker dükkânının anahtarı verilmiş de ‘istediğini ye’ demişler gibi hissediyordum” diyor.
Sonuç ise hiç şaşırtıcı değil. Film, 1994 Akademi Ödüllerinde ses alanında verilen iki ödülü birden kazanıyor; En İyi Ses ve En İyi Ses Efekt Kurgusu.